DOĞAYA GÖZ DİKEN ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!

Bugün bir orman kıyımının yanında, bir zihniyetin iflasını da açıkça görmekteyiz. Akçakoca Göktepe’de yaşanan, sıradan bir ağaç kesimi değildir. Bu, yıllardır sürdürülen “beton uygarlığı” anlayışının, doğayı adım adım yutuşunun

GÜNDEM 26.04.2025 02:33:00 0
DOĞAYA GÖZ DİKEN ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!

DEĞERLİ DÜZCELİ HEMŞERİLERİM

 

DOĞAYA GÖZ DİKEN ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ!

 

Bugün bir orman kıyımının yanında, bir zihniyetin iflasını da açıkça görmekteyiz. Akçakoca Göktepe’de yaşanan, sıradan bir ağaç kesimi değildir. Bu, yıllardır sürdürülen “beton uygarlığı” anlayışının, doğayı adım adım yutuşunun en güncel örneğidir.

 

Düzce Akçakoca Göktepe Köyü’nde Sarma Deresi çevresinde yapılan ağaç kesimlerinin, açık bir doğa kıyımı ve kamu zararı olduğu açıktır. Sarma Deresi kenarında ıslah için verilen sınırlı izin, bir firmanın elinde adeta ormanda “açık çek”e dönüşmüş, 3 metrelik sınır 30 metreye kadar genişletilerek, yüzlerce ağaç yerle bir edilmiş, ekosistem tahrip edilmiştir. Ancak, bu ülkenin ciğerlerinin, üç-beş yandaş müteahhidin çıkarı için feda edileceğini düşünenler büyük yanılgı içindedir.


Bu kıyım, halkın gözüyle görüldü, halkın sesiyle duyuldu. Köylülerimiz uyandı, direndi, suçüstü yakaladı ve bu kıyımı durdurmayı başardı. Ama soruyoruz: Bu cesareti bu firmaya kim verdi? Bakanlık neredeydi? Orman nizamnamesi, sadece tabelalarda mı kaldı? 
Buradan Zonguldak Milletvekilimiz Eylem Ertuğrul’a teşekkür ediyorum. Konuyu anında Meclis’e taşıyarak bir kez daha gösterdi ki, CHP sadece muhalefet partisi değil, halkın vicdanıdır. Zonguldak’ın vekili Düzce’nin ağacına sahip çıkıyorsa, bu bizim nasıl bir dayanışma içinde olduğumuzu gösterir. CHP’li vekiller sadece kendi şehirlerinin değil, Türkiye’nin tamamının milletvekilidir. Bizim siyasette coğrafyamız yoktur, halkımız vardır. Her bir CHP’li milletvekili, Türkiye’nin her karış toprağının vekilidir.

 


Bazı çevrelerce şahsıma, yani Düzce milletvekiline “sessiz kaldı” eleştirileri yöneltiliyor. Olayın gerçekleştiği dönemde Dışişleri Komisyonu olarak yurt dışında resmî görevde bulunmaktaydım. Döner dönmez, konuya tüm boyutlarıyla müdahil oldum. Ne yazık ki bazı iktidar yanlısı odaklar, durumu fırsata çevirmeye çalışarak CHP içinde çatlak yaratmaya çalışan kötü niyetli kimselerdir. Bizi bölmek, zayıflatmak, kendi çürümüş rant düzenlerini gizlemek için CHP’ye çamur atmaya çalışmaktadırlar. Ama bilmiyorlar ki biz, birbirimizin yetişemediği yerde omuz veririz, kenetleniriz. Onların “talimatla konuşan” vekilleri varken, biz halkın çağrısıyla konuşur, gücümüzü milletten alırız. Bu mücadeleler kişisel değil, müşterektir. 


Bugün Akçakoca’da kesilen ağaç, Akbelen’de direnen zeytinliklerle, Akyaka’da beton tehdidi altındaki ormanla aynı zihniyetin eseridir. Ve Kanal İstanbul, bu zihniyetin anıt mezarı olacaktır!


Tarım ve Orman Bakanlığı’na milletimiz adına ben de sorulması gerekenleri açıkça tekrar soruyorum: 


Bu kesilen ağaçların yerine ne planlanmaktadır?


Bölge imara mı açılmaktadır?

 

Kaçak kesimlere karşı hangi caydırıcı mekanizmalar devrededir?


Bilsinler ki bu halk, gözünü doğaya dikene göz açtırmayacaktır. Biz doğayı sadece korumakla kalmayacağız, doğaya yapılan her saldırıyı afişe edecek, her yıkımın hesabını soracağız.


Ranta değil, yaşama hizmet eden bir gelecek için mücadeleyi sürdüreceğiz.


Çünkü bu toprak, bu orman, bu su bizimdir ve bize emanettir.

 


Talih ÖZCAN

Düzce Milletvekili

25.04.2025