TÜRKİYE, SIRADAKİ AFETİ ÇARESİZCE BEKLEMEKTE!

Türkiye, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Bu büyük felaket, 50 binin üzerinde can kaybına ve büyük bir yıkıma yol açarak tüm ülkeyi derinden sarstı.

GÜNDEM 6.02.2025 14:17:00 0
TÜRKİYE, SIRADAKİ AFETİ ÇARESİZCE BEKLEMEKTE!

TÜRKİYE, SIRADAKİ AFETİ ÇARESİZCE BEKLEMEKTE!

 

6 Şubat Depremlerinin İkinci Yılında: Sorumlular Harekete Geçmeli!

 

Türkiye, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Bu büyük felaket, 50 binin üzerinde can kaybına ve büyük bir yıkıma yol açarak tüm ülkeyi derinden sarstı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ve Zonguldak Temsilciliği, depremin ikinci yılında, Türkiye'nin hazırlıksızlığını ve sorumluların harekete geçmemesinin getirdiği tehlikeleri vurguladı.

 

KAYIPLAR DERİN, TRAVMA SÜREKLİ!

 

6 Şubat Depremleri, Türkiye’nin dört bir yanını etkileyerek yaklaşık 40 bin binanın yıkılmasına, 200 binin üzerinde binanın ağır hasar almasına ve 14 milyonu aşkın insanın doğrudan etkilenmesine yol açtı. Resmi verilere göre, 50 binden fazla insan hayatını kaybetti. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada, bu felaketin toplumda yıllarca sürecek bir travma bıraktığı ifade edilerek, hayatını kaybedenler için başsağlığı dilendi.

 

 

BİLİMSEL VERİLER VE MÜHENDİSLİK YOK SAYILIYOR!

 

Türkiye, aktif fay hatlarıyla çevrili bir ülke olarak deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda. Ancak, mühendislik çözümleri ve bilimsel verilerin göz ardı edilmesi, bu sorunu çözmek için atılması gereken adımların gecikmesine yol açtı. Bilim insanları ve meslek odalarının uyarılarına rağmen, yetkililer bu konuda gerekli önlemleri almadı. Eğer sorumlular bir an önce harekete geçmezse, yeni felaketler kapımızda olabilir.

 

YAKIN GELECEKTE BÜYÜK DEPREMLER BEKLENİYOR!

 

Bilimsel veriler, Türkiye'nin büyük depremler yaşayacağının sinyallerini veriyor. AFAD tarafından yapılan senaryo çalışmalarına göre, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda, Marmara Denizi'nde 7.5 büyüklüğünde bir depremde 44 bin 802 bina yıkılacak ve İstanbul kent merkezinde 26 ile 30 bin arasında insanın hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Bu, Türkiye’nin depremsellik gerçeğinin daha da büyük bir felakete yol açabileceğini gösteriyor.

 

RİSKLİ YAPILAR ARTIYOR, TEDBİR YOK!

 

Türkiye'nin yapı stokunun büyük bir kısmı riskli durumda. Konya'da yaşanan 4 katlı bir binanın dış etken olmadan kendiliğinden çökmesi, yapıların ne kadar güvensiz olduğunu gözler önüne serdi. Bu tür olaylar, her an daha büyük felaketlere dönüşebilir. Ülkemizdeki yapıların durumuna dair somut veriler, büyük bir dönüşüm gerektiğini gösteriyor.

 

YAVAŞ İLERLEYEN DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI!

 

2025 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre, Türkiye’de 42.2 milyon konut bulunuyor. Ancak, Kahramanmaraş Depremlerinin ardından TBMM’de kurulan araştırma komisyonunun raporuna göre, 6-7 milyon konutun bir an önce dönüştürülmesi gerektiği belirtiliyor. 2012 yılından itibaren uygulamaya konan 6306 sayılı Kanun ile bugüne kadar riskli bulunan 781.333 konuttan yalnızca %10’u dönüştürülebildi. Bu hızla devam edilirse, tüm riskli yapıların dönüşümü 100 yıl sürecek.

 

VAATLERLE GERÇEKLER ARASINDA DERİN FARKLAR VAR!

 

6 Şubat Depremlerinden sonra yapılan açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir yıl içinde 319 bin konut yapılacağı ve toplamda 650 bin konut inşa edileceği sözünü vermişti. Ancak, iki yılın sonunda yalnızca 201 bin konut tamamlanabildi. Bu da vaat edilenin yalnızca %31'ine denk geliyor. Bu yavaş ilerleyiş, depremzedelerin daha uzun süre zorluklarla karşılaşmasına neden olacak. Ayrıca, tamamlanan konutların altyapı hizmetlerinde yaşanan aksaklıklar, depremzedelerin yaşam kalitesini daha da olumsuz etkiliyor.

 

SÜREKLİ BİR AFETE YENİDEN MAHKUM OLMAK İSTEMİYORUZ!

 

Türkiye'nin sıradaki büyük afeti çaresizce beklememesi için sorumluların bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir. Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmeli ve tedbirlerimizi bir an önce alarak daha sağlam bir Türkiye inşa etmeliyiz. Eğer bu önlemler alınmazsa, gelecekte çok daha büyük bir yıkım ve acı yaşanması kaçınılmaz olacaktır.